Ören Yeri Nedir?

Eski uygarlıklardan günümüze kadar gelmiş, yapıları
belirgin ve o medeniyetin kültür sanat tarih vb özelliklerini barındıran yaşantı
yerlerine ören yerleri adını veririz. Antik kentler höyükler vb yerleşkeler
bunlara örnektir. Biz defineciler açısından araştırılmaya değer yerler olsalar
dahi, bir çoğu sit alanı kapsamında olduğundan dolayı devletin himayesi
altındadır ve bilinçsiz çalışmalar yapılmamalıdır. Çünkü istemeden de olsa
kültür varlıklarına verilebilecek bir zarar, belki de tarihe ışık tutacak bir
bilginin sonunu getirebilir. Bu nedenle izinsiz çalışmalardan kaçınalım.
Ören Yerleri Nasıl Tespit Edilir?

Hepimizin bildiği ama sıkça unuttuğumuz bir şeyden
bahsetmek istiyorum. Taşlar!
Taşlar geçmişten günümüze değin yapılarımızın değişmez
parçasıdır. Örme duvarlar, oyma duvarlar, sıvalı taşlar, kesilmiş taşlar,
bindirme taşlar, mağaralar, kullanım amaçlı şekil verilmiş taşlar... Bunların
tamamı ören yeri tespitinde başlıca etkenlerden biridir. Taş olmazsa, yapı
olmazsa, sığınılacak bir yuva olmaz, yaşantı olmaz.
Diğer önemli etken ise su! İnsanlar yaşamak için suya
ihtiyaç duyar. Bu nedenle yaşantı yerlerinin yakınında muhakkak su kaynağı
olmalı. Bu faaliyette yada kurumuş bir akarsu olabilir, pınar olabilir, kuyu
olabilir, çeşme yada göze olabilir. Ama su yaşantı yerleri için mutlak
ihtiyaçtır. Su illaki olacak.
Bir başka etken, kalıntılar! İnsan yapısı eşyalar illaki
zaman faktöründen dolayı doğada zarar görmektedir. Fakat tamamen kaybolması için
gereken süre çok uzundur. Bu nedenle ören yerlerinde kiremit ve tuğla
parçacıkları, cam yada boncuk parçaları, şekil verilmiş taşlar ( ki özellikle
çakmak taşları), kurşun metali kalıntıları ( bazı yapı parçalarını tutturmakta
kullanılır) paslı demir parçaları, çivi vs... Bunlar yaşam alanlarının
habercileridir.
Bölgeye aykırı yaşlı ağaçlar! Düşünün ki çamlık bir alanda
dolaşırken diğer ağaçlara nazaran daha yaşlı bir çitlembik ağacı gördünüz.
İnceleyin. Ağaçlardaki budama izleri, alakasız yerlerdeki meyve ağaçları vs...
Tüm bu faktörler ören yerlerinin ve yaşantının habercisidir.
Ören Yerlerinde Nereler İncelenebilir?
.jpg)
Ören yerleri yaşantı alanları olduğu için toplu saklantı,
büyük define vs bulmak çok istisnai bir durumdur. Bu nedenle bu alanlar günümüz
tabirince tek tek yapmaya daha müsaittir. Tek sikkeler, yüzük, küpe vb gibi
kayıp eşyalar, inançlara göre haç vb kolye uçları bulunabilir. Güzel ayrımlı bir
vlf cihaz işinizi görecektir. Ören yerlerinde mineral, kiremit ve demir
kalıntıları bolca olduğundan cihazınızı buna göre seçin derim. İncelenmesi
gereken yerler sırasıyla şunlardır.
- İbadethaneler: Her medeniyette insanlar bir
inan biçimine sahipti ve ibadetler için toplanılan alanlar olurdu.
Kiliseler, şapeller, bazilikalar, sinegoglar, kült alanları vs. Öncelikle bu
yerleri bulursanız, belki bir haç yada el yazması kitap vs bulabilirsiniz.
Pagan ve şaman inancında kullanılan ayin aletleri genelde tahta kemik ve
tütsülerden oluştuğu için bu alanlarda pek bir şey bulamayabilirsiniz. Belki
muhtemel bir kase yada amfora yada heykel (İnşaAllah
)... Fakat batıl
olmayan dinlere mensup yaşam alanlarında olması muhtemel materyaller daha
kalıcı ve değerlidir.
- Kuyu, Pınar ve Çeşmeler: Hazırlıksız saldırı
olduğunda yada kaçmak durumunda kalındığında öre yeri sakinleri yoldaki
risklerden dolayı taşıyamacakları değerli eşyalarını yeri kaybolmayacak
sabit yerlere saklarlar. Bu nedenle bu yapıları araştırmakta fayda vardır.
Bu yapılarda farklı taş yada işaret varsa heyecanlanmak serbest

- Yaşlı Ağaçlar: Tamamen bir üstteki su
kaynaklarında bahsettiğim aynı nedenlerden dolayı ağaçlar dipleri yada
kovukları saklantıya uygun yerlerdir. Bu tür saklantılarda ağaçlar işaret
olarak baz alınır, yada ağaç üzerine işaret bırakılır. Ermeni ve Rumlar da
ağaç yada kayalara saplanmış çiviler bunlara örnektir.
- Değirmenler: Eski uygarlıklarda geçim kaynağı
ya hayvancılık, ya tarım yada savaşçılıktır. Yerleşik hayat baz alındığında
çiftçilerin hepsi değirmencilere muhtaç kaldıkları kanısına rahatça
varabiliriz. Yani köyün en zenginlerinden biri değirmencilerse bu adamlar
paralarını yağmalama olaylarına karşı saklamak zorunda kalırlar. Siz
olsaydınız nereye saklardınız?

- Eski Evler ve Bahçelerindeki Muhtemel Mezarlar:
Ören yeri sakinlerinin olası saklantı yerlerinden biride bunlardır. Ev
kalıntılarının duvar köşeleri, ocak altları, sağlamsa bacalar yada eşik
altları araştırmaya değer yerlerdir. Ayrıca yaşantıya ait belli bir mezarlık
alan yoksa, bazı medeniyetlerde ölenlerin kendi bahçelerine gömüldükleri de
bilinir. Kim bilir kayıkçı Kharon göz yada ağız paralarını almadıysa, siz
alın bari boşa gitmesin

- Mezarlar: Bir üstte hazır bahsetmişken yaşantı
yerlerine yakın mesafede, (Bu 250 m ile 2 km arasında değişebilir) mezarlık
alanları bulunur. Mezarlarda çıkabilecek buluntuların tam noktaları
medeniyetlere ve yapılarına göre farklılık gösterebileceğinden burada
bahsetmeyeceğim.
Kendim şu anda İzmir'de
bulunduğumdan kendi ilimdeki bilinen ören yerlerini araştırdım. Sizlerde
İnternetin bu güzel nimetlerinden yararlanıp bulunduğunuz ildeki ören yerlerini
ve sit alanı olup olmadıklarını ve hatta arkeolojik kazı yapılıp yapılmadığını
araştırabilirsiniz. Bazı SANAL ustalar bu tür yerleri kendilerine saklasalar da,
ben herkesin ekmeği bölüşmesinden yanayım. İzmir ören yerleri için linki
tıklamanız yeterlidir... http://www.izto.org.tr/tr/oren-yerleri-arkeolojik-alanlar
Bu yazı tamamen şahsıma aittir.
Hiç bir yerden alıntı yapmadığım için kaynakça belirtemeyeceğim
Mfr Hunter
