hastadefineciler
  Kuyular ve Kullanim Amaclari
 
Yeni Sayfa 1

KUYULAR

 

 

Arkadaşlar bu yazımda sizler için kuyuları ele alacağım.

Definecilik sektöründe su kaynaklarının ayrı bir yeri vardır ve bunlardan bir tanesi de kuyudur.

 

Yaşantının olması için su olmazsa, olmazlardandır.

Bu nedenle kuyu bulduğumuz bir alanda dönemin belirlenmesi ve yaşantı olduğunun barizliği sebebiyle öncelik tektek yapmanızı tavsiye ederim. Çünkü dönemi bilirsek çalışma prensibimizi buna göre düzenleyebilir ve daha sağlıklı sonuçlar elde edebiliriz.

Medeniyet ve dönem belirleme işlemlerini daha önce paylaşmış olduğum ören yerleri tespiti konusunda değinmiştim. ( Buyrun Link: https://www.facebook.com/photo.php?fbid=1938219409567642&set=a.1938219662900950&type=3 )

 

Linktekilere ilave olarak kuyu üzerinde veya içerisindeki semboller, yazılar, buluntular ve mimarisi bizlere o kuyunun hangi döneme ait olduğu hakkında bilgi verecektir. Örneğin taşların harçsız örülmesi ve bir mesafeden sonra ana kayaya oyularak örülmüş olması Roma'dan önceki döneme tekabül eder. Arkaik döneme kadar gider. (Örn. Parion antik kent kazılarında bulunan kuyuları inceleyebilirsiniz.)

 

Kullanım Amaçlı Kuyular:

 

Bu tür kuyuları iki başlık altında işlemek aslında daha mantıklı olacaktır. Su kuyuları ve saklama kuyuları. (tahıl ambarı gibi, şarap yada tohum gibi, bir nevi mahzen misali)

 

Su kuyularının yapılış amacı zaten barizdir fakat mimarisini bilmekte yarar var. Geneli sadece düz bir kuyudan oluşsa da, bazı arkadaşlarımızın bu kuyulardan tünel yakalayıp yan bir odaya geçiş bulduklarını fakat bu odanın boş olmasından yakındıklarını hepimiz biliyoruz.  Özellikle Rumların yaşantı yeri dışında olan bahçe kuyularında vb. (Levent Yılmaz).  Dönem betimlemesini kuyunun eski bir zeytinlik alan içerisinde olması ve zeytinlik içinde 1 incir ağacı olması sonucunda Rumlara dayandırdım bir kuyu örneği. Ki bu bir Rum taktiğidir ve günümüze kadar gelir.( incir ağacı sinekleri kendine çekerek zeytinleri korur) Aşağıdaki çizimde bu tür kuyuların mimarisini çizmeye çalıştım.

 

 

 

Hepimizin bildiği üzere yazın havaların ısınması, toprağın kuruması vb nedenlerden dolayı kuyuların sularında azalma olur. Resimde anlatmaya çalıştığım mimari kışın bol yağışlar sayesinden kuyu dolar ve taşma yerine kanalı ve yedek odayı doldurarak orada stoklanır. Yazın sular azaldıkça bu yedek haznedeki su ana kuyuya (tünelin eğiminden dolayı) takviye su sağlar ve kuyudaki suyun azalmasını büyük ölçüde engeller. Arazide yerleşim yeri dışında gördüğümüz bu tür kuyular gördüğümüzde artık başımıza neler geleceğini biliyoruz.

 

 

Saklama kuyularına değinirsek bu tür kuyular genelde nekropol ( mezarlık ) bölgelerindeki kült ( dua ve tapınma) alanlarında sıkça görülür. Çoğunlukla helenistik döneme tekabül eden bu kuyular ana kayanın oyulmasıyla oluşturulur ve amacı sunaklarda sunulan tahıl buğdağ vb gibi ürünlerin saklanmasıdır. Bir nevi silo görevi görmektedir. Bunun farklı örnekleri yaşantı alanları içerisinde tohum, şarap, maya vb gıdalar içinde kullanıldığı yapılan arkeolojik kazılarca bilinmektedir. Örneğin bu linkteki adreste (https://www.trthaber.com/haber/turkiye/ispartada-toplu-mezar-bulundu-93790.html) geç Bizans dönemine ait bir kuyu (sarnıç) şeklinde bir depodan bahseder.

 

Bu konuyu açıklayacağıma dair yaptığım paylaşımımda yorum yapan Lutfu Yasa ustamın yaşadığı olayada burada değinmek istiyorum.

 

 

Bu tür bir durumda iki türlü seçeneğe ihtimal verebiliriz. Ya kullanıldığı dönemde suda kirlenme yada sabote olayları yaşanmıştır. Ki Bizans yerleşkelerine hakim olanlar, Bizanslıların su kaynaklarına nasıl önem verdiklerini iyi bilir. ( Manisa bölgesinde yeni yapılmakta olan baraj bölgesi yakınlarındaki su kaynağının tepesinde Bizans gözetleme kulelerini bizzat tespit etmişimdir.) o nedenle bu suda kirlenme olduğunu bu yüzden kullanıma kapatıldığını düşünüyorum. Eğer ki gıda vb depolama amacıyla yapılmış olsaydı dibinde bu gıdaları bulmanız gerekirdi.

 

Konumuza geri dönersek kullanım amaçlı yapılan kuyularda, yapıldığı dönemde define koyulduğu görülmemiştir. Daha sonradan tecrit döneminde içerisine saklantı yapıldıysa yakınında yada içerisinde muhakkak bunu belirten bir işaret, yada saklantıyı yapan kişi tarafından saklanan bir haritası olmalıdır. Elinizde bu kriterlere uyan bir bulgu yoksa gereksiz bir çalışma yapma olasılığınız aşırı yüksektir.

 

 

Kuyu Şeklinde Mezarlar:

 

Bu tür mezarlar neolitik dönem Mezopotamya medeniyetlerinden (Hitit-Urartu-Asur) itibaren kullanılmaya başlanmış olup helenistik döneme ve Romaya kadar gelmiş bir uygulamadır. Geneli Kremasyon ( yakılarak gömülme) geleneğine tabi olup, genelde 2-5 m aralıklarında metraja sahiptir ve ana yapısı kuyu üzerine kapatılmış bir kireç taşı (kapak) ve içerisinde mevta ve hediyelerinden oluşur. Kremasyon tarzı gömülme işleminde ölü hediyeleri mevta ile birlikte yakıldığından buluntular siz definecileri pek tatmin etmese de, hediyelerde bulunabilecek metal objeler ısıya dayanıklı olduğundan yinede umut kaybetmememizi sağlar.

 

 

Daha sonraları Roma döneminde bu kuyu mezarlar çakıl yığma altına gizlenmeye başlanmıştır. Bu bilgide aklınızın bir köşesinde olsun.

 

Ayrıca yine roma döneminde puticulli adı verilen gariban halk için toplu mezar kuyularıda bulunmaktadır. Fakat bu tür mezar kuyularının definecileri pek tatmin ettiğini söyleyemeyeceğim.

 

Bunun dışında İzmir Teos Antik kentine yakın bir alanda incelediğim Blok kayalarla oluşturulmuş bir yığmanın girişinin, kare oymanın baktığı 2 m yanındaki bir kuyudan olduğu da tarafımdan tespit edilmiştir. Eğer ki fırsatım olursa bir gün tekrar gidip sizler ve hazırlamakta olduğum kitabım için resimleyeceğim.

 

Tecrit Dönemi Saklantı Yapılmış Kuyular:

 

Hepimizin aklına kazınmış bir klasikten bahsedeceğim. Ermeni malın üstüne oturur, Rum camdan bakar.

Ermenilerin evi, kalesi gibidir ve genellikle ocak altı yada önünden açılan mahzen kapıları (!) bulunur. Bu mahsenlerin çoğu doğrudan kuyu şeklindedir, kimisinde ise kuyudan mahzene geçişlidir. Ben ömrümde hiç bir zaman ermeni kuyusunun dibinde malzeme görmedim. Farklı deneyimi olan varsa lütfen paylaşsın. Tesadüflerimin tamamı kuyunun iç cephe duvarlarında olmuştur. Bu nedenle bunları es geçmeyin derim. Kuyu eğer evin kendi bahçesinde ise yada evin içerisinde ise dikkate alın derim. Diğerleri boşa çaba sarfetmekten öteye geçemez bana göre.( Anca çetecilerin öldürüp attıkları cesetler denk gelebilir )

 

Ev yada yaşantı dışında bulunan ermeni kuyularında bir işaret aranır. Haç olsun, el işareti olsun. Hatta halat bağlamak için delikli kaya olsun, Ama illaki işaret olsun. İşaret yoksa, yada elinizde harita yoksa şans eseri bir işe kalkışıyorsunuz demektir.

 

Ermenilerde defineyle alakalı olan kuyuların yüzde 90 ı mahzenle alakalı olup, kalan yüzde 10 u kaçış yada geçiş yolu olarak nitelendirilebilir.

 

Hani demiştik ya Ermeni malın üstüne oturur, Rum camdan bakar! Rum evinde camdan kapıdan vs baktığınızda kuyuyu görüyorsanız yoklayın. Rumlar derini sevmez, kuyunun kapağını yoklayın. içini 3 mt ye kadar inceleyin bence kafidir. Şahsen ben ötesine bakmıyorum bile. Diğer medeniyetlerle hemen hemen aynı olmak üzere kuyu içerisinde farklı yapıda, yada sonradan konma taş, yapıya aykırı bölgesel sıvama ( Tamamı sıvalıysa su kaçırmasın diye tadilat görmüştür), işaretli taş, yada cep (oyuntu). Bunlar kontrol edilmelidir.

 

 

Bulgar, Rus vb çeteci eşkıya kuyuları. bu tür kuyularda kuyuların dip kısımları çok önemlidir. Kimisi tuzaklı olup kazıklı sistemlere denk gelebilirsiniz. Anadolu da bu tür yapılar pek olmasa da yurt dışında definecilik faaliyetleri gerçekleştiren dostlarımın bunları görmüş olma olasılıkları bir hayli yüksektir. Bu tür kuyular infaz amaçlı kullanılmış olup, cesetlerle karşılaşabilirsiniz. Ceplerinde ki değerli eşyalar çalınmış olsalar dahi, o dönem değersiz görülen materyaller günümüzde paha biçilmez olabiliyor. Bu tür kuyuları yapı olarak diğer medeniyetlerin kuyularından ayırmak oldukça zordur. Bu nedenle o alanda kimler yaşamış, bunları bilerek hareket edilirse sağlıklı sonuç elde edilebilir.

 

 

 Ayrıca eskiden kurumuş tükenmiş olan su kuyularının da diplerini incelemekte fayda vardır. Kuyu diplerinde su emilimi için genellikle oyuntular, cepler bulunur. Ve kuyular kuruduğu için bu cepler saklantıya müsait yerlerdir.  Paylaştığım linkteki videoda ne demek istediğimi gayet net anlayabilirsiniz.

 

 https://www.youtube.com/watch?v=RH6Ix-jm2zU

 

Resimler internetten olup anlatıp ve bilgi tamamen şahsıma aittir. Mfr Hunter

 

 
  Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol